İngilizce İçerik Üreterek Dolar Kazanmak Kolay Mı?
Sizi sadece ses kayıt ve müzik teknolojileri ile boğmadan Yaşama Dair Notlar mottosuyla paylaşmaya çalıştığım haftalık bültenlerimi sunmaya çalışıyorum.
Zamanla konseptin daha da oturacağını ve daha biçimli olacağını da umuyorum. Lütfen bülten ile ilgili fikirlerinizi bu bültenin yorumlarına yazmanız ya da mail içerisinden okuyorsanız maile cevap olarak iletmeniz beni çok mutlu edecektir.
Önce güzel bir playlist iliştirelim. Şimdi de bültene geçelim.
İngilizce İçerik Üreterek Gerçek Değerinde Gelir Elde Etme Konusu
Dün Youtube’da yayınladığım bir değerlendirme videosunda uzun uzadıya değindiğim bir konu oldu. Eğer ürettiğiniz değer global bir bilgi içeriyorsa ve bunu sunmayı başarabiliyorsak bunu globale açalım demiştim.
Sadece ülkeye özel bir detaydan bahsetmiyorsak (bir bölge anlatımı, yerel bir yemeğin tarifi, bir mekanla ilgili inceleme vb) neden globale açılmayalım ki? Aşağıdaki videodan tüm detayları ve diğer çok izlenen videolarım ile olan karşılaştırmamı izleyebilirsiniz.
Burada mini bir özetini sunacağım.
Bu konuyu uzun zamandır çeşitli blog, podcast ve youtube kanallarında okuyup biraz da hasır altı yapmıştım.
Türkçe içerikteki kadar akıcı bir İngilizce sunumu yapamayacağım, ‘‘gülerler, dalga geçerler, bu ne böyle olacak iş mi’’ derler düşüncesiyle sıklıkla da çekindim ne yalan söyleyeyim. Elbette bunun çeşitli yapay zeka çözümleri, prompter vs’li kolaylıkları yok mu? Var. Belki bir mini başlangıç olur düşüncesiyle Ben de tek bir deneme yapıp yalnızca İngilizce temelli içinde sadece bir test sonucu içeren video yayınladım (aşağıya hem Türkçe hem de İngilizcesini paylaşacağım)
İngilizce konuşma aşamasında da açıkçası kendimi motive ettiğim en iyi nokta şu oldu. Hint içerik üreticilerinin videolarında gördüğümüz (ve aslında kendi aramız dışında kimsenin globalde dalga geçmediği - umarım linç gelmez) İngilizce’den daha iyisini başarabileceğimizi, daha iyi bir diksiyon ve aksan ile daha büyük bir kitleye ulaşma çabamızı, ürettiğimiz içeriğin merkezine koyabilirsek başarabiliriz düşüncesindeyim.
Bununla ilgili de size 1-2 istatistik de paylaşayım.
aşağıdaki video 3 ayrı stüdyo monitörünün detaylı teknik anlatımını ve testini,
üstteki video ise yukarıdaki videonun içindeki sadece test kısmını içeriyor.
Bu iki videodaki kazanımlar ise şu şekilde.
Türkçe Video: 7 ayda Toplam 5000 izlenmede neredeyse Türkiye lokasyonundan izlenmelerle
73 ₺ kanala gelir sağlamış. Video süresi 21 dak. 54 san.
Buradaki önemli konu 1000 görüntüleme başına elde edilen gelirin 14,66 ₺ olması.
1000 reklam görüntülenmesi başına reklam verenlerin vermeyi kabul ettikleri tutar ise 47 ₺
İngilizce Video: 7 ayda Bu video ise konuşma olmayan sadece sunum ile ilgili test sonuçlarını içeren İngilizce başlık ve etiketler ile hazırlanıp yayınlandı.
Burada işi değiştiren detay 1000 görüntülenme başına elde edilen gelirin 56,81 ₺ olması.
1000 reklam görüntülenmesi başına reklam verenlerin vermeyi kabul ettikleri tutar ise 210 ₺
Kahve Konusu
Neredeyse tüm gününü bilgisayar, kamera, mikrofon başında geçiren biri olarak en sadık dostumun kahve olduğunu söyleyebilirim. Kimi üretkenliğe zararlı, kimisi inanılmaz faydalı olduğunu söylüyor ama ben lezzetinin peşindeyim tabi.
Bu konuda detaylı bilgim ve araştırmalarım yok (olursa evde yeni kahve ekipmanları için çokça yer açmam gerekecek zira :)) Bilgilenmeye çalışırken karşıma çıkan Mert Sezer’in aşağıdaki videoda Sam Çeviköz ile çok güzel bir sohbet var; sizinle paylaşmak istedim.
Bir de şu bilgilendirici tabloyu da sunmak istedim, yanında da yine bir güzel playlistle tabi.
Hepinize iyi pazarlar, sevdiklerinizle bu sıcak kış günlerinden selamlar.
Bu haftalık benden bu kadar.
Yazı ile ilgili fikirlerini belirtmeniz, tavsiye, yorum ve eleştirilerinizi iletmeniz beni çok mutlu eder. Eğer beğendiyseniz de paylaşmanız çok daha mutlu eder elbette.
Hepinize harika bir pazar, bol güneşli bir hafta dilerim.
Görüşmek üzere.