Müzik Prodüksiyonuna Başladığınızda, ‘’Keşke Önceden Bilseydim’’ Diyeceğiniz 35 Şey
Kendi müziğinizi üretiyorsunuz. Ufak ufak prodüksiyonlara ve dinleme, dinletme turlarına da başladınız. Bu aşamada, kendi adıma, sık sorulan sorular ve ‘’çektiğim çileler’’i derleyip, şunları önceden bilseydim iyi ederdim dediğim noktaları yazmaya çalıştım.
Şimdi Haberler.
1- Yaptığınız işe güvenin. Tam kafanızdaki şeyi yapana kadar da ne acele edin, ne de kendi moralinizi bozun. Zaman alan çoğu şeyden, çok güzel sonuçlar çıkmıştır.
2-Popüler müzik dinlediğiniz için sizi eleştirmelerine izin vermeyin, kimi önemli formüller bu popüler müziklerin içinde saklı. Analiz yapa yapa dinleyin. Gerekli notları alıp, kafanızda bir şema bile oluşturabilirsiniz.
3-Loop’lar kullanmaktan çekinmeyin. Loop kullanmak sizi fake (yapay) bir müzisyen yapmaz. Bu şekilde zamandan tasarruf edebileceğiniz gibi, aynı zamanda kafanızdaki bir döngüyü en iyi hızlıca uygulamanın yolu da loop kullanmaktır.
Günümüz albümlerinde kaç tane gerçek ya da sanal çalım olduğunu biliyor musunuz? Bir çoğu aslında gerçekten, önceden kaydedilmiş, loop olarak kullandığımız gerçek enstrümanlar.
4-Müzik işi yaparken referans kulaklığı ya da hoparlörü almayı ertelemeyin. Frekans her şey. Bunları duymak, duyabilecek cihazlarımız olması çok önemli.
5)Miks yapmayı gözünüzde büyütmeyin. Yaptıkça gelişecek olduğunu, yaparken daha iyi anlarsınız. Ucundan, kenarından da olsa bir şeyler yapmaya, yaptığınız şeyleri anlamaya ve anlamlandırmaya çalışın.
6)Orijinal olmayan yazılım size zaman ve eğer bir iş yapıyorsanız da para kaybettirir. Kaybettikleriniz de size bir asabiyet yaratır. Bir kere alın, dert tasa çekmeyin. Yıllığa vurun sigaraya ayırdığınız para etmiyor bile.
7)Ücretsiz olduğu kadar para ile satılan onlarca plug-in, sample var. İhtiyacınıza göre elinizin altında önemli işlerde kullanacaklarınızdan almayı ihmal etmeyin.
8)Bulduğunuz bir riif’te (gitar üzerinde kendi kendini tekrarlayan nota dizileri diyebiliriz), bir akor geçişinde ya da üzerine yazdığınız sözde içinize sinmeyen bir şeyler varsa onlara 1–2 defa daha şans verin. Tıpkı nice senaryoların, şarkı sözlerinin ve bestelerin bir çok defa elden geçmesiyle iyi halde geldiğini unutmayın.
9)Yaptığınız işte size tavsiyede bulununan, bunun dozunu ayarlayamayıp da kalbinizi kıran pek çok kişi olacaktır. Hiddetlenmeyin, ‘’ya sen ne yaptın da beni eleştiriyorsun’’ demeyin. Her eleştiriyi dikkate alın çalışmalarınızın üzerinden bir de bu gözle geçin.
10)’’Şarkımı kim dinleyecek ki’’ diye hayıflanmayın. İçinize sinen çalışmanın bir benzerinin henüz yapılmadığını düşünüyor olsanız bile, hoşunuza gidiyorsa bırakın kalsın. Bir anlık kızgınlıkla son çıktıyı ya da projeyi silmeyin. İleride tekrar üzerinden geçersiniz.
11)Projenizi bitirdiniz ve finalize edip sürekli dinlemeye başladınız ya da birilerine dinletmeye başladınız. İçinize bir türlü sinmeyen bir şeyi başkalarına da dinletmeyin. Eğer dinletiyorsanız da ‘’vokalleri yaparken hastaydım dikkate almayın, gitaristin entonasyonu bozuktu önemsemeyin, davullar bu davullar olmayacak öyle düşünmeyin’’ gibi binbir bahane ile huzursuzluğunuzu dengelemeye çalışmayın. Daha iyi bir çalışma olsun, bırakın onu dinleyelim.
12)Eğer müzikal bir kariyer düşünüyorsanız kendinizi ufaktan parlatabileceğiniz dijital platformlarda yerinizi alın ve sosyal medya nicklerinizi (ad soyad şeklinde) şimdiden edinin. Soundcloud olur, YouTube olur, Reverbnation olur. Zamanla iş, albüm çıkarma seviyesine gelirse de Spotify, iTunes, Amazon derken hemen her platforma çalışmalarınızı rahatlıkla paylaşırsınız.
13)Çalışmalarınızı mümkünse bir çok ortamda dinleyin. Misal araba, telefon hoparlörü, telefon kulaklığı, 5+1 ya da bir stereo hoparlör . Kimin hangi cihazlara sahip olduğunu iş bizden çıktıktan sonra bilemiyoruz. O yüzden empati kurun ve hemen her ortamda dinlemeye çalışın.
14) Armoni öğrenmeye çalışın. Öğrenmeye karşı olmayın. “Ben nota bilmeden de müzik yapıyorum” diye böbürlenmeyin. Müzik teorisine sahip olmadan da pek çok iş yapabilirsiniz ama ona sahip olursanız çalışmalarınız da çeşitlenir, yaptığınız işlerde bilginiz dinleyiciye kadar geçer. Armoni müziğin kalbi zira.
15) Kendinizi profesyonel sanatçılarla, önemli müzisyenlerle hemen kıyaslamaya başlamayın. Bunun için henüz erken. Çok dinlenmeniz, listelerde yan yana olmanız , artık onları sanat olarak da geçebileceğinizi göstermez.
16) Aklınızda müzik konusunda elbet bir kariyer hedefi vardır. Ağır adımlarla da olsa ona yaklaşmaya çalışın. Hayallerinizden ödün vermezken, sizi boş vaatlerle kandırmalarına da izin vermeyin.
17) Şarkılarınızı eşe, dosta dinlettiğinizde ‘harika, ne güzel söylüyorsun, dinlediğim en güzel şarkı’’ gibi övgüler alırsınız. Bu hoşunuza gider, belki de gerçekten öyledir de ama hiç tanımadığınız, iletişim kurmadığınız birinden gelecek ‘objektif’ eleştiri, işin en önemli kısmı. Bu tür yorumları almaya çalışın.
18) Müzik yaparken hangi daw’ı kullandığınız bir önemi yok. Bir çoğu birbirine çok yakın . Dinleyici son ürüne bakar hangi kayıt yazılımını kullandığınıza değil.
19) Her kayıtta, projenin içinde çeşitli aksaklıklar olur ama %100 kusursuz bir çalışma yapmak istiyorsanız sabırlı olmak zorundasınız. En büyük müzisyenler bile çeşitli hatalar yapabilir ve bunlara tolereniz olması gerekir. Yoksa siz mükemmeli istedikçe, bir şarkıyı kaydetmeniz 1 yıl da sürebilir.
20) Hep duyduğunuz ama belki de tam anlayamadığınız Compressor ve Limiter’ı iyice anlamaya çalışın. Uygulayın, deneyin, yanılın ama sonunda kullanır hale gelin. Dikkatli kullanım, her zaman güzel sonuçlar verir.
21) Daha pahalı pluginler, samplelar ya da en pahalı Daw’lar ile en iyi müziği yapacağınızı düşünmeyin. 500 bin liralık bir Steinway piyano ile en iyi sonucu alacağız diye bir kaide yok.
22) Kendinizi başarılı, önde ve lider görme kriteriniz 10 bin takipçi, 1000 abone ya da 500 retweet olmasın. O işin sosyal medyada ne kadar tutulduğunuzla ilgili kısmı. Başarı bambaşka bir hadise.
23) Kaliteli kitle ile, hedef kitle bambaşka şeyler. Hangisine adımınızı hangi üretim ile attığınızı dikkatlice gözden geçirin.
24) Eğer zaman sınırlı bir parça üzerine çalışmıyorsanız. Yani bir reklam filmi ya da bir belgesele özel bir bölüm için bir şarkı üretmiyorsanız, ‘’çalışmam uzun oldu, kısa oldu, 2 tekrar daha yapayım da 5 dakika olsun’’ gibi konulara takılmayın. Size istediğinizi hissettirdiği an olmuş demektir. Uzunluğunun bir önemi yok. Dolayısıyla albümden bahsediyorsak parça sayısının da önemi yok.
25)Oyun ve reklam müzikleri ile ilgilenin. Mümkünse projelerde yer almaya çalışın. Oyun içerisinde inen, çıkan tansiyonlarda yaratacağınız atmosferi ve reklamlarda kısa zaman içinde en dinlenebilir müziği üretebilmek konusunda kendizi sınayın. Ya da izlediğiniz bir reklam ya da oynadığınız oyun üzerinde ‘’ben olsam nasıl yapardım’’ diye çalışmalar yapın. Muhakkak faydası olacaktır.
26) Final Mix diye bahsettiğiniz dosyanın adı pek çok kere daha değişebilir. O yüzden final demek fazla iyimser olabilir 🙂
27 )Yaptığınız mixlerde projeyi dışarı alırken, yani export alırken, eğer projede bir değişiklik yaptıysanız, farklı kaydet seçeceğini seçin. En son fikrinizin en iyisi olduğunu düşünmeyin, farklı zamanlarda sizden çıkan farklı fikirleri de ardı ardına dinleyin.
28) Parçanızın düşük ve yüksek tınladığı anlardaki ses seviye (volume) farklılıklarına dikkat edin. Aralarında ciddi farklılıklar varsa (elinizi ses düğmesine atmanızı gerektirecek kadar) mixinizi bir kez daha gözden geçirin.
29) Tüm projelerinizi yedekleyin. Online bulut servisleri de olabilir, harici diskler de. Ben, projelerin bulunduğu klasörü google drive’e eşleştirdim. projeyi kaydederken bile yedek alıyorum.
30) Büyük ekran daha rahat bir çalışma alanı demek. Küçük ekranlı bir bilgisayarınız varsa, eğer maddi olarak sizin için mümkünse harici ekranlarla desteklemeye çalışın.
31) Bir şarkı üzerinde özellikle belirli saniyeler arasında sıklıkla çalışıyor ve konsantrenizi artık yitirmiş gibi hissediyorsanız, Pomodoro tekniği ile aralıklarla mola vererek çalışabilirsiniz. 25 dakika çalış 5 dakika dinlen şeklinde.
https://medium.com/sercansolmaz/sercan-anlatiyor-youtube-8554738d55a7
32) Vokal yapacaksınız ve sesiniz kötü diyelim (yorgun, uykusuz ya da hasta olabilirsiniz) büyük olasılıkla tek seferde vokallerini bitiremeyeceğiniz için sesiniz daha da yorulacak ve kendinizi daha da çok zorlayacaksınız. Sesinizi açmadan, ses egzersizi yapmadan ve sağlıklı bir gününüzde değilseniz, kendinizi iyi hissetmeden projenin okumalarına başlamayın
33) Yayınlanmış bir albüm ve kendi şarkınızı art arda bir playerda dinleyin. Ses seviyeleri arasında büyük bir fark var mı? Mastering işte burada devreye giriyor. Buna önem verin.
34) Yaptığınız iş bir single diyelim. Artık bir vitrinsiniz ve şarkınızı sunacaksınız. Logonuzdan, albüm kapağına, web sayfanızdan, hayran sayfanıza her şeyi dikkatlice elden geçirmeni gerekiyor. O kadar emek verdiğiniz müzik işinde geçiştirilmiş bir sunum çalışması düşünmeyin. Ya erteleyin ya da yaptığınız emeğinize değen bir çalışma olsun.
35) Çalışmalarınıza destek veren, sizinle zaman harcayan kişilerin emeğine önem verin, özen gösterin. Projenize katkı sağlayan bir arkadaşınız da olsa, bedel karşılığı işini yapan bir profesyonel de olsa müzisyeninden görsel sanatçısına verilen emeğe saygı gösterin ve karşılığını olabildiğince vermeye çalışın.
Bol bol müzik dinlemeyi de unutmayın. Tarzı, temposu, dili önemsemeden, olabildiğince çok şarkı dinleyin.